Müttefikler: ABD ve İngiltere ve sair batı ülkeleri…
Bu müttefikler o veya bu vesileyle bir Ortadoğu ülkesini vurmaktadır.
Vurduğu hedefler hep askerî hedefler değil ne yazık ki… ABD adeta savaş talimi
yapar gibi öldürüyor, çalıyor, tecavüz ediyor, işkence ediyor… Irak bu konuda
en kötü örnekti, zalim bir diktatörü bahane ederek Irak’a giren ABD oraya barış
demokrasi götürmediği gibi, iç savaşların kucağında bıraktı ve çekildi.
Saddam iğrenç bir diktatördü, Beşşar Esed ondan da beter…
Kendi şehrini, tebaasını bombalayan bir devlet ve devlet başkanına
merhamet edilmez…
ABD Irak’a saldırdığında tezkere çıkartmayarak bizi bu zalim müttefikin
şerrinden kurtaran o günün parlamento kadrosunu daima minnetle yâd etmemiz
gerekir. En azından Amerikan askerlerinin iğrenç fiillerine ortak olmadık, hiç
olmazsa Irak halkının yüzüne bakabilecek yüzümüz var.
Saddam’ın ne zulümler işlediği unutulmaz ama lütfen ABD girdikten
sonraki Irak’a bakın ve Saddam’a fatiha okuyun…
Şimdi yaklaşık aynı durum… Zalim bir diktatör ve kitlesel katliamlar
var; biz zavallı dünyalılar zulmün tescilli markası ABD’den zulmü durdurmasını
bekliyoruz…
Galiba zalim olan bizleriz; Amerika’da bize zulüm olarak gönderilen
bir doğal afet…
Bizleriz derken bütün Ortadoğu/İslam ülkelerini kastediyorum…
Suriye’ye birkaç bomba atılır ama Esed gitse de, gitmese de sular
durulmaz. Temennim demokratik seçime gitmeleri, mezheplerin ve etnik farklılıkların
beraber yaşama azmini göstermeleridir. Bu insan malzemesiyle o kadar zor ki, bu
zorluğu Türkiye’nin beşeri coğrafyasında yaşayan ve yaşananlardan biliyorum.
Zalimi/zalimleri gayet iyi tanıdık. Bizlerce sorulması, sorgulanması
gereken mazlumluk ve mazlumlardır…
Mazlumlar bunu hak ettiler diyemeyiz elbette, insafsızlık olur…
Ama mazlum konumuna düşme nedenleri adil olmaları, dürüst olmaları,
özetle kâmil manada müslüman olmaları mıdır?
Bu soru beni çok rahatsız ediyor…
Daha doğrusu verdiğim cevap rahatsız ediyor…
Sahi biz mazlumlar niceyiz?
Bizim Sivas, 28 Ağustos, 2013