Uzak yoldan gelmiş yorulmamışım
Yorulmaya mecalim de kalmamış olabilir.
Ergenler doğmadan bilmiş erginler ila-ahir
çeşmeler taş kesilmiş farkında olmamışım.
Kâğıttan kuş çünkü mümkün iş
ve uçurmak hâlâ balkonlardan aşağı…
Ne çok şey olmadan olmuş
Ne çok şey olmadan bitmiş
Ömrümüz uzamış biz tükenirken
genlerimiz keşfedilmiş.
Mazeretim çok anlayacağınız
anında buharlaşıyor kızdığım herşey.
Düşmanı seçemeyen savaşçılarla dostluk
kurmakta zorlanıyorum ayıplamayın.
Söylememeliyim hilafımdan çıkmayan sözü
Gölün dibini görmeliyim yatağını ırmağın.
Azım farkındayım vakit daha az
kendi kendimle konuşuyorum sadece
başından beri öyleydim yeni değil.
Cebimde meyve çekirdeği gezdiririm
mevsiminde çiçek dermeyi bilirim sevgilime,
diz kırabilirim yolcusuz bir dağı görünce…
Bulabilirim aradığımı özetle
ne aradığımı da uzağımdan bilirim.
Evden çıktık, çıktık evden, evçık dentık, çıkev tıkden
yemek yedik, yedik yemek, yeye mekdik, dikmek yeye.
Faili çok fiili az dünyada bütün bildiklerimin
unutulduğundan bile artık emin değilken...
Hatırlatayım ama nasıl neyi kime;
bir köşekapmaca kalmış çocukluktan
körlerarası saklambaç bir de…
Dünya dönüyor köşeleri olan benim
Ne sakladığım bir şey var ne gizliyim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder