YÜRÜYÜŞ DEĞİL VAHŞET ÇAĞRISI
Katliamlardan birinci derecede sorumluluk duymaları gerekirken,
ölümleri de etnik emellerine âlet ediyorlar...
Benim bildiğim, bir sosyalist ulusalcı olamayacağı gibi,
etnik ayrılıkçı da olamaz; enternasyonalizmden yanadır.
Türkiye’nin ideolojik sapmaları bu yazının konusu değil ama bir
ideolojiye sıkı sıkıya bağlananların da “fikir namusu” diye bir şeye sahip
olması gerekmez mi?
Katliamın canlı bombasının kimliği çok da önemli değil; çünkü
iyi çalışılmış profesyonelce bir iş olduğunu anlıyoruz.
Katliamda hayatını kaybeden bazı çocukların anne ve
babalarının haberi yok. Haberi olanların da, nazlarından geçemediğini yahut
daha kötüsü devrimci hamasetiyle yolcu ettiler…
Üzülünmez mi? Ben canlı bombaya bile üzülüyorum…
Bu tecrübesiz çocukları iki ay öncesinden göstere göstere
toplayan, bomboş bir şehri imar maksadıyla organize eden HDP bence zanlıdır.
Siz bu çocukları otobüslere doldururken, içinizden biri de DAEŞ’le irtibattadır
mutlaka. Çünkü terör örgütleri aynı patronlara bağlı hareket ederler. Katliam:
PKK ile DAEŞ’in ortak organizasyonudur.
Etnik Parti’nin lideri “Güvenlik problemi var, bundan sonra
güvenliğimizi kendimiz sağlayacağız!”
diyor. Ama gençlerin toplandığı yerde polisin güvenlik aramasına izin
vermiyorlar. Kim? HDP… Bunlar, “etnik”
olmanın ön şartının önce insan olmak gerektiğini ya unutmuşlar yahut insaniyete
kâfi tecrübeleri yok!
Kameralar neden kapalı?
Mahalli yöneticiler neden yok?
İstihbarat aldığınız söylüyorsunuz, hangi tedbirlere
başvurdunuz?
Önümüze isminin “Şeyh” olduğunu öğrendiğimiz bir adam var,
kendisi değil ismi şeyh. Bazı yazarlar adamın “Şeyh” olduğunu yazdılar yahu.
Fikir namusundan bile söz etmek gerekmez, namussuzluğun tarifi içine böyle
tipleri yerleştirme imkanımız yok. Şeyhin(!) kimliğini HDP’liler bulup polise
teslim etmişler…
Sizde haysiyet olsa sorumluluk hisseder, şapkanızı önünüze
kor düşünürdünüz.
Demirtaş, tam tersine 26 Temmuz Pazar günü halkı yürüyüşe
çağırıyor. İzin yok, sınır yok; yani bu bir yürüyüş değil, şiddet ve isyan
çağrısı.
6-7 Ekim olaylarının “Bombacı Mülayim”leri yine kan istiyor
olmalı…
Korkum şudur: Öyle ya da böyle iki terör örgütü, gelecekte
“Kanlı Pazar” adıyla anmayı düşündükleri kanlı bir organizasyona girmiş
olabilirler.
Vahşete barbarlığa sınır yok!Bizim Sivas Yazıları, 25 Temmuz 2015, 18.07
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder