25 Temmuz 2015 Cumartesi

YÜRÜYÜŞ DEĞİL VAHŞET ÇAĞRISI
Katliamlardan birinci derecede sorumluluk duymaları gerekirken, ölümleri de etnik emellerine âlet ediyorlar...
Benim bildiğim, bir sosyalist ulusalcı olamayacağı gibi, etnik ayrılıkçı da olamaz; enternasyonalizmden yanadır.
Türkiye’nin ideolojik sapmaları bu yazının konusu değil ama bir ideolojiye sıkı sıkıya bağlananların da “fikir namusu” diye bir şeye sahip olması gerekmez mi?
Katliamın canlı bombasının kimliği çok da önemli değil; çünkü iyi çalışılmış profesyonelce bir iş olduğunu anlıyoruz.
Katliamda hayatını kaybeden bazı çocukların anne ve babalarının haberi yok. Haberi olanların da, nazlarından geçemediğini yahut daha kötüsü devrimci hamasetiyle yolcu ettiler…
Üzülünmez mi? Ben canlı bombaya bile üzülüyorum…
Bu tecrübesiz çocukları iki ay öncesinden göstere göstere toplayan, bomboş bir şehri imar maksadıyla organize eden HDP bence zanlıdır. Siz bu çocukları otobüslere doldururken, içinizden biri de DAEŞ’le irtibattadır mutlaka. Çünkü terör örgütleri aynı patronlara bağlı hareket ederler. Katliam: PKK ile DAEŞ’in ortak organizasyonudur.
Etnik Parti’nin lideri “Güvenlik problemi var, bundan sonra güvenliğimizi kendimiz sağlayacağız!”  diyor. Ama gençlerin toplandığı yerde polisin güvenlik aramasına izin vermiyorlar. Kim? HDP…  Bunlar, “etnik” olmanın ön şartının önce insan olmak gerektiğini ya unutmuşlar yahut insaniyete kâfi tecrübeleri yok!
Kameralar neden kapalı?
Mahalli yöneticiler neden yok?
İstihbarat aldığınız söylüyorsunuz, hangi tedbirlere başvurdunuz?
Önümüze isminin “Şeyh” olduğunu öğrendiğimiz bir adam var, kendisi değil ismi şeyh. Bazı yazarlar adamın “Şeyh” olduğunu yazdılar yahu. Fikir namusundan bile söz etmek gerekmez, namussuzluğun tarifi içine böyle tipleri yerleştirme imkanımız yok. Şeyhin(!) kimliğini HDP’liler bulup polise teslim etmişler…
Sizde haysiyet olsa sorumluluk hisseder, şapkanızı önünüze kor düşünürdünüz.
Demirtaş, tam tersine 26 Temmuz Pazar günü halkı yürüyüşe çağırıyor. İzin yok, sınır yok; yani bu bir yürüyüş değil, şiddet ve isyan çağrısı.
6-7 Ekim olaylarının “Bombacı Mülayim”leri yine kan istiyor olmalı…
Korkum şudur: Öyle ya da böyle iki terör örgütü, gelecekte “Kanlı Pazar” adıyla anmayı düşündükleri kanlı bir organizasyona girmiş olabilirler.
Vahşete barbarlığa sınır yok!

Bizim Sivas Yazıları, 25 Temmuz 2015, 18.07

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder