7 Nisan 2014 Pazartesi

SAHTE CİZVİTLER

Cizvitlerin sömürgeciliğin keşif kolu gibi hizmet gördüklerini, sıradan bir tarih bilgisi olan bilir. Hristiyanlaştırma adı altında, kilisenin modern İngiliz-Yahudi uygarlığına büyük hizmet görmüşlerdir. Kilise, iktidar kılıcını elinden bırakmış gözükür ama politik iktisadın tam göbeğinde yer alarak hem dünyalığını hem de ahretliğini teminde güçlük çekmez. Sömürgeci devletler de kilisenin bu görevinden memnundurlar; çünkü yerlilerin kiliseye girmesi, zahmetsiz pazar yeri elde etmektir.
Reform, Hristiyanlığın milli devletlerle izdivacıdır. Haçlı Seferleri’nin derme çatma orduları yerine, milli ordular vasıtasıyla hristiyanlığa hizmetin yolu açılmış ve devletler manevra kabiliyeti kazanmıştır. Dindar gibi gözükmeyen Avrupa, laik iken daha hristiyani bir politika izlemenin yollarını açmıştır.
Bu mantık, İslam’a terstir; din politik iktisat uğruna araç haline getirilemez…
İslam dinine ters olanı din haline getirmek, dolaylı hristiyanlaşmayı beraberinde getirir.
Hristiyanlığın ruhbanlık anlayışını, İslamlaştırmak adına yapılan her hareket, reformasyonun ruhunu anlamadan onu taklit etmektir ve adı müslüman olanlar, bu suretle koyunlarına haç sokarlar.
Bugün 7 Nisan 2014 ve Türkiye’de İslamîliği kimseye bırakmayan bir gazetenin iki yazarının ve özellikle de birinin İslam inancı paralelinde okunmasını teklif ediyorum. Bizim gibi günahkârları yüce efendilerine ettiği kötülükten dolayı tövbeye çağırıyorlar ve resmen bunu ahirete bırakmayın diyorlar. Çünkü ahiret onlardan sorulur ve eğer tövbe etmezsek ahirette cayır cayır yanacağımızı ihtar ediyorlar… Adam “aymaz”ın teki ama olsun belli ki çok iyi niyetli ve bizi cehennemden korumak için merhamet ediyor.
Aynen papazlar gibi, papaz ne derse haktandır; Papa hazretleri dediyse zaten ayet hükmündedir… Biz, nasıl ettiysek yüce efendilerinin buyruğuna ters düşmüşüz; Kur’an’a ters düşmekten daha ağır bir fiil içindeyiz…
Hangi tevazu, hangi hoşgörü, hangi itikat? Mideniz kaldırıyorsa savunmaya devam edin…
Cizvitlerin sömürgeciliğe hizmeti kendi şartlarıyla ilgilidir yenilenemez. Ama cizvitçe teşkilatlanmalarla dini içeride, yani yurt içinde her işte kullanabilirsiniz ve kullanıyorlar. Sahte Cizvitler de öyle yapıyor, içeriye çalışıyor ve İslamı bulandırdığı gibi bu işten kâr da elde ediyorlar… Sahte cizvitliğin öbür yarısı da sahte Müslümanlıktır; onun tezahürü de batılı şebekelerle iş tutmak için gözükmektedir.

Günahkârları tövbeye çağıracağınıza bence siz iman yenileyin…

Bizim Sivas Gazetesi, 8 Nisan 2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder