Alünasyona
uğramış olanlar belki dudak büker ve çocukluk tadı derler ama inanın hâlâ
tertemiz bir lezzet... Benim neslimin mahalli ağızla Hallağa Erüğü deyince
dişlerinin kamaştığını tahmin ediyorum.
Eriklerin kralı, tatlıya yakın mayhoş bir erik, Napolyon Kiraz'dan biraz daha iri, bölmeye hacet olmadan tek hamlede atıyorsunuz ağzınıza... Dişle damakla nizalaşmadan kendini bırakıyor, geriye bir ufacık çekirdek kalıyor.
Eriklerin kralı, tatlıya yakın mayhoş bir erik, Napolyon Kiraz'dan biraz daha iri, bölmeye hacet olmadan tek hamlede atıyorsunuz ağzınıza... Dişle damakla nizalaşmadan kendini bırakıyor, geriye bir ufacık çekirdek kalıyor.
Aha
bu mevsimde gözlerim arar, denk düşerse araba kullanıyorken bile gözüme bir
çalsa derhal park eder ve gider alırım.
Bu
kez komşudan hediye geldi, şehrin dışında henüz varlığını sürdüren hangi garip
ağaçtan kimbilir...
Yerli ve soylu bir meyve, belki de nesli tükenmek üzere...
Yerli ve soylu bir meyve, belki de nesli tükenmek üzere...
Bir
kenara birkaç çekirdek ayırayım, belki dikmek kısmet olur...
Mayaların
bozulduğu, tohumların birer birer yok olduğu bir zamanda “Hallağa Erüğü” sadece
kurbanlardan birisidir. “Boğazı dürtmüş, oturup oruç ağız erik muhabbeti
yapıyor!” diyen ehl-i nifaka öyle olmadığını söylemeyi zül sayarım... Irkları,
türleri yok edenlerin vasfı kitabımızda “müfsid”dir. Müfsidlere erik bahanesiyle
buğzumu dile getiriyorum.
Adını
söylemeye gerek yok, erik diye satılan elma cesametinde ve insanı boğan bir
meyve var. Son zamanlarda “Erik var mı?” dediğinizde marketler ve manavlar onu
işaret ediyor. Ben de aldım ve bu garip meyve eriğin vücuda verdiği rahatlığı
vermek yerine, sıkıntı doğuruyor.
O da
olsun ama bir manava girdiğimde bir tepsi dolusu Hallağa Eriği’ni başköşede
görmek isterdim…
Hep
çok şey istiyorum zaten, ben sana uygun biri değilim Ayten!
Ayten???
O
nerden çıktı şimdi derseniz.,.
Tastamam oruç keyfidir ve latifesidir…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder