Darbenin daha ilk günlerinde,
Sisi'nin uzantıları İhvan'ı terörist ilan etmişti. Ki, içlerinde namazlı
niyazlı olduğunu zannettiğim sağcı, cemaatçi yazarlar bile vardı. Bu zevat,
Türkiye'de gezi ve Kobani eylemlerine halis niyetlerle destek oldu; Mısır'da
faşist darbeyi protesto ederken katledilen yüzlerce insanı ise terörizmle
suçladılar.
Şimdi cinnetlerini
meşrulaştıran Sisi kuvvetleri, kontra yollarla Mısır halkını terörize etmek
için her yolu deniyorlar. İdamlar peş peşe onaylanıyor;
infaz da ederler ve kimsenin gıkı çıkmaz. "Uluslararası Camia" diye
bir laf da var tabii. Galiba beynelmilel namussuzlar şebekesine işaret
etmektedir.
İhvan'ın merkez binasının
tabelasını parçalayanlar askerler değil, sivil maskelilerdi.
İhvan silaha sarılacak bir
yapıya sahip değil munis ve müşfik insanlar. Ama sarılsalar sonuna kadar nefs-i
müdafaadır.
Cihaddır desem cilalı suratlar
asılır.
Cihadist kelimesiyle cihadın
bütün anlamlarını yerle bir etmek suretiyle pazara daha fazla namazlı
tüketiciler kazandıranlar, nasıl keyiflidir şimdi.
Mısır’ı kendi ordusuyla
mahvettiler. İsrail’in hâkimiyetini de böylece perçinlemiş oldular.
Hadi bir duygudaşlık kuralım...
Mısır halkı ne yapsın? Zalim
kapınıza dayanmış, kendinizi müdafaa edecek hiç bir kuvvetiniz yok. Üstelik
kapınıza dayananlar kendi devletinizin askerleri...
Bir Millî Ordu bu kadar
alçalamaz...
Alçalırsa biter...
Er veya geç biter…
Biter ama Mısır da kendisini on yıllarca toparlayamaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder