BİR MÜZİK FESTİVALİ MÜNASEBETİYLE
Agarta Müzik Festivali...
Duymamışsınızdır elbette ama duyarsınız; hissettirirler kendilerini Agartacılar, hissettiriyorlar. Hem gıpta ediyorum; hem ciddi anlamda huylanıyorum. Müziğin müthiş gücünü biliyorum, ne amaçlarla kullanılabileceğini de...
Yönetim sağa geçmeye yüz tutunca üniversiteye bir dizi proje sunmuştum. Seçilmeden önce bayılmıştı, yönetici namzetleri. Seçilince her şey bitti. Birisi doğrudan kapsamlı bir müzik fakültesi idi. Başınızı ağrıtır, uzatmayayım. Yöneticilerle kısa zamanda iletişim koptu; ye, iç, eğlen faslına geçtiklerinde de sertleştim. Yöneticilerden çok çanakçılar saldırmaya başladı; ev ile tedris arasında mesleğe devam ettim. Yönetime yakın bir hoca, teklifimi yönetime götürdü ve sonuçta Türk Müziği üzerine ufacık bir şey oluşturdular.
O projede her yıl Türk Müziği Festivali de vardı; bütün Türk ülkelerinden müzik temsilcileri gelecekler her yıl gözler Sivas'a çevrilecekti. Uzun oldu bağışlayın. Beni, bu yakınlarda yönetimin sadık yandaşı bir arkadaş, "Huysuz bir abi" diye tanıttı, kalabalığa getirerek; kalabalıktı bir şey demedim. Evvela, abi, kardeş işlerini bitireli çok oldu. Yiyin, için, paslaşın, paylaşın ve "Huysuz"ları bilhassa ayıklayın. İştahınızı kaçırırlar çünkü.
Öylesine hatırladım. Belki geçmiş zaman hikayeleri birilerinizin hoşuna gider.
Uğraştık işte "boş işler"le aman siz su akarken testileri doldurun. Benim dediklerim bundan sonra hiç olmaz.