EPİSTEMİK SEFALET
Uzmanlar, otoriteler sırf kendi alanlarıyla ilgili ve kendilerine akademik unvan kazandırmaya yarayan metinlerden başka bir şey okumuyorlar ve tabii okutmuyorlar. "Dünyadan haberleri yok!" derler ya, tastamam öyle. Dayanışma, kadrolaşma, adam kayırma ve kudret simsarlığı pekiyi... Kendi ahbapları dışında kimsenin ne şiirini okurlar, ne de kitaplarının kapağını kaldırırlar. Kapağını kaldırmadıkları kitaplar, okumadıkları kişiler için de ahkam kestikleri olur.
Bu epistemik cüruf, Türk Kültürü'nün tazelene tazelene yoluna devam edemeyişinden birinci derecede sorumludurlar. Öyle ya, bunlar bilenlerdir ve bilenlerle bilmeyenler yalnız mevcudiyet değil, mes'uliyet açısından da bir değildir.
Sivil alanda da STK adı verilen sözüm ona kültürel kuruluşlarla, mezkur akademik kadroların dar alanda uzun ve tatlı tatlı paslaşmaları da işin başka bir yanı.
Bilginin, sanatın, kültürün hakiki anlamda temyiz mercisi yoktur. İktidarları nispetince kudret kazandıkça yolsuzluk katsayısının artışı da işin en harami ve sokağa vuran tarafı.
Zaman en iyi hakemdir ama bizim de tanıklığımız olsun ve bir kenarda dursun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder