4 Haziran 2014 Çarşamba

BU KONU WALDO’YU EMERSON'U IRGALAMAZ

“Waldo Sen Neden Burada Değilsin” yahut "Emerson sen neden buradasın?" gibi artistik ve Frenk berduşlarının kendi iç buhranlarıyla ilgili numaralar bana işlemez. Orda olsan n’olacak, olmasan n’olacak? Bize sorulacak olan şey, nerede olduğumuz değil, neden bulunduğumuz yerde olduğumuzdur…
Uzatmayayım…
Konu cemaat ve iktidar meselesi…
Eskiden sol ve sağ diye bir şeyler olurdu ve ona göre de taraflar belirlenirdi. Şimdi Türkiye’nin ibresi oldukça sağa çark etti sağ-sol unutuldu ve cemaat-iktidar meselesi haline geldi. İktidar sağ olduğuna göre, cemaat sağdan başka bir şey olduğunu varsayıyor. İşte o başka bir şeyin adını koyarken de, net olan bir şey yok. Kur’an dışı her şeyle bağlantısı kurulabilen, tarihin ve bizim topraklarımızın tanıdığı Batınîliğin en saf uygulamasından ibaret bence… Ortodoks tarikatların hiçbirine benzemiyor; soysuz-silsilesiz; tepeden indirme ve üzerine çalışılmış bir örgüt. Cemaat, hizmet filan laf; akıl alamayacak kadar geniş mezhepli ve milyarlarca dolara hükmediyor, uluslararsı medyayla, haberalma teşkilatlarla içli dışlı; daha önemlisi kendilerine tapınan bir örgüt… Bir dönem “kaşkül-ü fukara” ekonomisiyle büyüdü şimdi, banker, işadamı, bürokrat vs. oldular; “kaşkül” boş kalmasın diye aracı eğitim kurumları vardır, vitrinden ibarettir. İhtiyaçları yok artık; ayrıca bir defa kararmaya görsün, kara ekonomi kaynakları bu tür örgütleri besler, besliyor…
Üstelik korku da salıyorlar…Çok da ilginç tehdit yolları var, cehennem ilk sıra ama sadece o kadar değil;  her yol serbesttir, çünkü meşruiyetlerini tapındıkları örgüt belirler. Buradan bu konuda söyleyeceğim elbette çok şey var ama derdime kimse ortak olmaz; iktidar partisi mesela dönüp bakmaz bile, onlar tatlı hayat yaşarlar ve söz söyleyen herkesi rakipleri görürler… Bakarlarsa zaten bana ayıp olur, siyasetle aramdaki hat daima gergin kalsın… İktidar Medyası denilen gazetelerin, içlerinde taşıdıkları farklı sapkınlıklar nedeniyle, şahsıma karşı mendeburca tavırları şimdilik kenarda dursun. Günü gelince o da dile getirilebilir. Anlayacağınız “İp üzengi, tahta teber” karşınızdayım… İyi okuyun ve doğru anlayın; bir de direk temasa geçin, yumuş oğlanlarınız ayağıma dolaşmasın, çok terbiyesizler çünkü… Bana, kendi fırkalarındakilere benzer bir entel gibi davranmaları da, kıyıda bucaltaki sözlerimi kurcalamaları da çok çirkin kaçmaya başladı...
Cepheden ve yüz yüze olmayan düşmanlıklarından dolayı da kimseyi kanuni açıdan suçlayamam. Af buyurun ama hayatı, ulan yavşaklar, ben de sizin kadar önemserim, amma ki, ölümü ondan daha çok önemserim! İftira, yalan gibi şeylere tevessül etmeyin yeter…
Hani neredeyse iki taraf varmış gibi algı yaratma peşindeler: İnsanlar sanki cemaatçi yahut iktidarcı olmak zorundalar. İşte bunun adı operasyonel yaklaşımdır, algı operasyonudur. Konu iktidar değil; cemaat örgütüne karşı k,msenin siyasi duruşuyla hiçbir ilgisi yoktur. Kaldı ki cemaatin sabit bir siyasi duruşu da yoktur; Moşe Dayan’ın partisini bile örgütün çıkarları uğruna destekleyebilirler. Bu yapıyı felsefesinden, dinine, örgüt yapılanmasına itirazım var; sağlam karinelerim de mevcut. Çok uzun yıllar bölücü bir kuvvet olarak ülkemizde sürecek bu örgüt; başlarındaki ruhban cennete (O kesin) gittiğinde de sürecektir… O günleri görürsek hem seyreder, hem konuşuruz…
Uzatmayayım…
17 Aralık darbe teşebbüsüdür, en ufak bir şüphem yok… Bence en tehlikeli darbe teşebbüsü idi; dış ortaklarına bakmam yeterli… Milletin selameti için, bu örgüte muhalefeti ibadet biliyorum. Şimdi iktidar yanlısı diyebilirler ama Hz. Google bir bakın ve Başbakana yazdığım lahikaları bir okuyun derim…
Peki, iktidar yanlısı mıyım? Yanlısı değilim, konu iktidar ve muhalefet olmakla ilgili bir frenk soytarılığı değildir; Olmakla ilgilidir. Ve ben bu nedenle, bugünün iktidarına, gelecek her hangi bir iktidara; iktidarın kimliğine bakmaksızın destek olacağım. Cemaatimsi örgütün/örgütlerin de karşısındayım ve karşısında olacağım; çünkü iktidarlar ne kadar çirkin işler içinde olurlarsa olsunlar, hayalet değildirler; değiştirilebilirler... Cemaatimsi ve hele hele batınî yönü, zahirinden fazla olan örgütler ise, sadece suç makinesi potansiyelidir.

Bizim Sivas Yazıları, 4 Haziran 2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder