“BU MİLLET!” MİLLET DE SİZ KİMSİNİZ?
"Bu millet! Bu halk!" diyenler, milletin ve halkın
neresindeler?
İçinde mi, arkasında mı, sağında mı, solunda mı?
İşaret zamiri mühim… “Bu!” dediğinizde parmağınız kalbinizi gösteriyorsa,
uzaklık yoktur. Bu işaret zamirleri öyledir ki, kullanan hepsini aynı şeyi
göstermekte kullanabilir. Bu, şu hem sensin hem başkasıdır! “O” işi derin ve
ayrı bahis…
Bir yandan bayat simitle açlığını bastırıp, bir yandan nöbet
tutanların resmini çekerken, çok dikkatle dinlediniz mi?
Özellikle şikâyetlerini!
Yalnızlıklarını...
Çaresizliklerini...Çoğunluğunuz dinlemediniz, dinleyemezdiniz. Çünkü bir zamanlarının halkçı solunun Anadoluculuğunu aratan dalkavuk "epistemik cüruf"un, Anadolu'dan aldığı haber, bir tepsi kuru kayısıdır.
Peki, milletvekilleri dinledi mi ve
bakanlar! Hayır! Çok meşguldüler ve kendilerine ulaştırılan haberleri temyiz ve
tasnif edecek yetenekleri yoktu. “Zaman darlığı!” yüreği geniş adamlar için
bahane olamaz…
Sayın Cumhurbaşkanı “İstihbarat
zafiyeti var!” dedi, düşünmesi ve alınması gerekenler için mazeret oldu. Bunu zamanında dikey yapıdakiler
söyleyecekti! Sn. Cumhurbaşkanına, "Efendim istihbarat zafiyeti var!"
diyecekti. "Tedbir için ne
buyurursunuz!" deyip istişare kuralları çerçevesinde, kurumları harekete
geçireceklerdi... Paralel Yapı için her açıdan ikazda bulunanların kimse
yüzüne bakmadığı gibi, bazı yüksek zevat onlarla iş tutuyordu...
İstihbarat zafiyeti: Milletvekilleri, bakanlar, medya ve
bilumum dikey yapının zafiyetinin ta kendisidir! "Sahip olmak" ve hempalarınızı yanınıza doldurmak için
gösterdiğiniz hayretin onda birini ne olup bittiğini anlamak için göstermediniz!
Bunlara baktıkça, yaşananları düşündükçe ürperiyorum ve
tabii milletim adına. Benim işaret zamirim yoktur!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder