24 Temmuz 2016 Pazar

“BU MİLLET!” MİLLET DE SİZ KİMSİNİZ?
"Bu millet! Bu halk!" diyenler, milletin ve halkın neresindeler?
İçinde mi, arkasında mı, sağında mı, solunda mı?
İşaret zamiri mühim… “Bu!” dediğinizde parmağınız kalbinizi gösteriyorsa, uzaklık yoktur. Bu işaret zamirleri öyledir ki, kullanan hepsini aynı şeyi göstermekte kullanabilir. Bu, şu hem sensin hem başkasıdır! “O” işi derin ve ayrı bahis…
Bir yandan bayat simitle açlığını bastırıp, bir yandan nöbet tutanların resmini çekerken, çok dikkatle dinlediniz mi?
Özellikle şikâyetlerini!
Yalnızlıklarını...
Çaresizliklerini...
Çoğunluğunuz dinlemediniz, dinleyemezdiniz. Çünkü bir zamanlarının halkçı solunun Anadoluculuğunu aratan dalkavuk "epistemik cüruf"un, Anadolu'dan aldığı haber, bir tepsi kuru kayısıdır.

Peki, milletvekilleri dinledi mi ve bakanlar! Hayır! Çok meşguldüler ve kendilerine ulaştırılan haberleri temyiz ve tasnif edecek yetenekleri yoktu. “Zaman darlığı!” yüreği geniş adamlar için bahane olamaz…
Sayın Cumhurbaşkanı “İstihbarat zafiyeti var!” dedi, düşünmesi ve alınması gerekenler için mazeret oldu. Bunu zamanında dikey yapıdakiler söyleyecekti! Sn. Cumhurbaşkanına, "Efendim istihbarat zafiyeti var!" diyecekti. "Tedbir için ne buyurursunuz!" deyip istişare kuralları çerçevesinde, kurumları harekete geçireceklerdi... Paralel Yapı için her açıdan ikazda bulunanların kimse yüzüne bakmadığı gibi, bazı yüksek zevat onlarla iş tutuyordu...
İstihbarat zafiyeti: Milletvekilleri, bakanlar, medya ve bilumum dikey yapının zafiyetinin ta kendisidir! "Sahip olmak" ve hempalarınızı yanınıza doldurmak için gösterdiğiniz hayretin onda birini ne olup bittiğini anlamak için göstermediniz!
Bunlara baktıkça, yaşananları düşündükçe ürperiyorum ve tabii milletim adına. Benim işaret zamirim yoktur! 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder