VATANSIZ VE ŞAHSİYETSİZLERİN DARBESİ ÜSTÜNE
12 Eylül 1980'de gerçekleştiren darbe iki örgütü
kuvvetlendirdi: PKK ve Cemaat, yani şimdiki adıyla paralel yapı. Cemaatten asla
hazzetmedim ama mensuplarıyla da daima muaşeretimi sürdürdüm.
1983'te şu ana kadar ulaşan bütün faaliyetlerini,
darbe teşebbüsleri de dâhil anladım ve çözdüm. İçeriden bazı arkadaşlarım
yapının nasıl işlediğini anlatmışlardı. Bazı arkadaşlar alaya aldı ama ben
ciddiye aldım. O günlerde her ile paralel bir vali başta olmak üzere tayin
ediyorlardı. O zaman bazılarına komik geliyordu. Seçtikleri Harbiyeli
öğrencileri minibüslere bindirip, şehir turuna çıkarıyorlardı.
"Şahsiyetlerini sıfırlama" işlemine sokuyorlardı, bu kavram bana ait
değil, FG'ye en yakınlardan bir Zaman yazarına aittir. Yazı konusu ettim ve
sorular sordum; tabii cevap alamamıştım. Bütün yazarları aynıydı. Bazıları
doğrudan ve gönüllü olarak şahsiyetlerinin sıfırlanmasına razı olmuş, bazıları
da "iyi para" karşılığı.
Cemaatin, alta doğru uzanan sempatizanlarını bilmem
ama üste doğru uzanan kesimlerinde "Vatan" kavramı da sıfırlanmıştır.
Vatanları rûy-i zemin milleleri nev'-i beşerdir, bunun üzerine ferdiyetleri de
kökten köreltilmiştir.
Çizgimi asla değiştirmedim. Yeni Söz'de yazdığımda da
analizlerde bulundum, "The Cemaat" kavramını ilk kez ben kullandım,
benzer yazılarıma ulaşılabilir, kayıtlarda mevcuttur. 17-25 Aralık darbe
teşebbüslerinden sonra da analizlerde bulundum, analizlerde bulundum. Bazı
paralel il valilerinden tehdit makamında sözler de geldi. Paralel hakkında şu
ana kadar yazdığım bütün yazılar, bir kitap dolduracak hacimdedir. Hiçbirinde
hakaret yoktur, analiz vardır. Asla iktidardan bir şey ummadığım gibi, yardım
da almadım ve görmedim. Süren mahkemelerim var ve o yapıyla ilgilidir...
Bazı arkadaşlar güya sitemde bulundular. Bendenizin,
bu işlere dalmasını uygun bulmuyorlarmış, iktidar kavgasıymış. Oysa benim davam
vatan davasıydı, vatanımı savunuyordum. Şimdi bu adamların yaptıklarına bakıp,
canice saldırdıkları hedefin "Vatan" olmadığını söyleyenler: sıfır
şahsiyet bile değildirler, daha altını bilmem.
Gelinen nokta, tüm dünyada bizim gibi sivil ve sıradan
insanlar için en büyük tehlike olan bu tür yapıları, mesleği icabı tanıyan,
ilgili yayınları okuyan ve hayatın içini de bilen benim gibi biri için asla
sürpriz değildir.
Vatanları rûy-i zemin milleleri nev'-i beşer olan ve
"sıfırlanmış şahsiyetler"den oluşan her yapıdan, örgütten, cemaatten
her vahşet ve kötülük beklenir. Hangi dinden, hangi milletten olurlarsa
olsunlar böyledir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder