16 Temmuz 2016 Cumartesi

VATANSIZ VE ŞAHSİYETSİZLERİN DARBESİ ÜSTÜNE

12 Eylül 1980'de gerçekleştiren darbe iki örgütü kuvvetlendirdi: PKK ve Cemaat, yani şimdiki adıyla paralel yapı. Cemaatten asla hazzetmedim ama mensuplarıyla da daima muaşeretimi sürdürdüm.
1983'te şu ana kadar ulaşan bütün faaliyetlerini, darbe teşebbüsleri de dâhil anladım ve çözdüm. İçeriden bazı arkadaşlarım yapının nasıl işlediğini anlatmışlardı. Bazı arkadaşlar alaya aldı ama ben ciddiye aldım. O günlerde her ile paralel bir vali başta olmak üzere tayin ediyorlardı. O zaman bazılarına komik geliyordu. Seçtikleri Harbiyeli öğrencileri minibüslere bindirip, şehir turuna çıkarıyorlardı. "Şahsiyetlerini sıfırlama" işlemine sokuyorlardı, bu kavram bana ait değil, FG'ye en yakınlardan bir Zaman yazarına aittir. Yazı konusu ettim ve sorular sordum; tabii cevap alamamıştım. Bütün yazarları aynıydı. Bazıları doğrudan ve gönüllü olarak şahsiyetlerinin sıfırlanmasına razı olmuş, bazıları da "iyi para" karşılığı.
Cemaatin, alta doğru uzanan sempatizanlarını bilmem ama üste doğru uzanan kesimlerinde "Vatan" kavramı da sıfırlanmıştır. Vatanları rûy-i zemin milleleri nev'-i beşerdir, bunun üzerine ferdiyetleri de kökten köreltilmiştir.
Çizgimi asla değiştirmedim. Yeni Söz'de yazdığımda da analizlerde bulundum, "The Cemaat" kavramını ilk kez ben kullandım, benzer yazılarıma ulaşılabilir, kayıtlarda mevcuttur. 17-25 Aralık darbe teşebbüslerinden sonra da analizlerde bulundum, analizlerde bulundum. Bazı paralel il valilerinden tehdit makamında sözler de geldi. Paralel hakkında şu ana kadar yazdığım bütün yazılar, bir kitap dolduracak hacimdedir. Hiçbirinde hakaret yoktur, analiz vardır. Asla iktidardan bir şey ummadığım gibi, yardım da almadım ve görmedim. Süren mahkemelerim var ve o yapıyla ilgilidir...
Bazı arkadaşlar güya sitemde bulundular. Bendenizin, bu işlere dalmasını uygun bulmuyorlarmış, iktidar kavgasıymış. Oysa benim davam vatan davasıydı, vatanımı savunuyordum. Şimdi bu adamların yaptıklarına bakıp, canice saldırdıkları hedefin "Vatan" olmadığını söyleyenler: sıfır şahsiyet bile değildirler, daha altını bilmem.
Gelinen nokta, tüm dünyada bizim gibi sivil ve sıradan insanlar için en büyük tehlike olan bu tür yapıları, mesleği icabı tanıyan, ilgili yayınları okuyan ve hayatın içini de bilen benim gibi biri için asla sürpriz değildir.
Vatanları rûy-i zemin milleleri nev'-i beşer olan ve "sıfırlanmış şahsiyetler"den oluşan her yapıdan, örgütten, cemaatten her vahşet ve kötülük beklenir. Hangi dinden, hangi milletten olurlarsa olsunlar böyledir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder